Monday 14 November 2016

Paris


Le Jardin du Luxemburg. İlk sabah. Kahve ile konyak. Lenu ile Lila. Dev mutluluk.


Aylak aylak dolaşırken öğleden sonra kendimi Le Marais'de Rue des Rosiers'de buldum. L'as Du Fallafel diye büfe ayarı bir yerde bu falafel tabağını yanında İsrail birası Goldstar ile sipariş ettim. Biranın dark lager olduğunu önceden anlasaydım söylemezdim çünkü birada düz Pilsner'ciyim. Fakat bu tabak patlıcan kızartmasıyla, iki ayrı çeşit humusuyla, mor ve beyaz lahana salatasıyla, ferah salatalık ve domatesiyle enfes bir tabaktı. Önünden geçerken Obur Sincap güdülerimle girip yediğim yer meğer epey gözde bir yermiş, Wikipedi'nin yalancısıyım. Bir daha Paris'e gidersem buraya özellikle giderim.  


Her sabah güzel francalalar, kruvasanlar, en sevdiğim karışık orman meyveleri reçelleri yedim.  


Ladurée sağ olsun, Deniz'le blogumuza özel kutu hazırlamış. İçerdeki müthiş kuyruğa katlanırsanız 70 liraya 8 makaronlu sincap kutunuz olabilir. Ben yine dönerken havaalanından meyan köklü bir tane alıp geçtim. Makaronla ilişkim bu kadar.  


Nespresso'nun seasonal kahveleri çıkmış. Avusturya teması güzel; Linzer Torte, Sacher Torte, Apfelstrudel. Sadece Apfelstrudel'i denedim; bir şey anlamadım valla. Oysa geçen sene Amaretto'lu kahve çok güzeldi. Hoş, sonra haliyle kalktı. Bir de kahve kapsüllerini Türkiye'de %100 daha pahalıya sattıkları için biz bu kahveleri hep on kutu falan alıp öyle dönüyoruz. Birkaç ay evvel Nespresso müşteri ilişkilerinden telefon ettiler ve neden kendilerinden artık kahve almadığımı sordular. Çok pahalı satıyorsunuz, böyleyken böyle dedim.  


İçimizdeki dev tereyağı sevgisi. Ortadaki deniz tuzlu, içinde çıtır çıtır tuz var. Ohhh!


Yine steak tartare yedim. Gözüm beraberimdekilerin yediği somon tartare'da, ördekte kaldı.  


Mama sandalyesinin bile böyle oluşuna çok güldüm.


Minik şeyler. Fransız Çokomel.


Geçen sene Aralık'ta gittiğimizde Noel pazarı haliyle kurulmuştu, Kasım ayında beklemiyordum. Görünce sevindim, iki kere gittim. Bu sıcak şarabın alkol derecesi ne acaba; sanki sıcak vişne suyu gibi. Ama mevsimsel hoşluklar işte tabii. Evet, yiyip içtiklerimin bir kısmı bu kadar. Fin.

No comments:

Post a Comment