Friday 29 April 2016

Necip Usta




Necip Usta’nın Türk Tatlı Sanatı kitabı bütün çocukluğum boyunca milliyet’in verdiği yemek kitapçıklarının, Tuğrul Savkay’ın Cumhuriyet’teki köşesinden kesilip saklanmış kupürlerin, Sana’nın hediye ettiği kitapçıkların yanında durdu.  Her yaz, canım sıkıldıkça açıp açıp resimlerine büyülenmiş gibi bakar, özellikle Necip Ustanın malzemeleri tanıttığı o detaylı tabloları ilgiyle inceler, başka dünyalara dalardım. 

Necip Usta’nın 1970 lerde bu kitabı yazarken aklında ne vardı, neden ev kadınlarının Düşes Dangulem’den Spadon’a 30 çeşit armutun adı ve piyasada bulunabileceği aylar hakkında bir tabloyla ilgileneceğini düşündü bilinmez. Ama ben bu kitabı 1990ların başında okuyan bir çocuk olarak okuyunca çarşıda pazarda bu kadar çok çeşidi göremeyip anneme sorduğumu, yıllar sonra Hollanda’da yaşarken  kitaptaki acayip isimler karşıma çıkınca çok heyecanlandığımı hatırlıyorum.

Kitabın 1970 model fotoğrafları, Necip Usta’nın otel balo salonu estetiği kadar beni büyüleyen başka bir yanı da içindeki nottu. Babam bu kitabı annemin 29. doğumgününde hediye etmiş, içine de iyi dileklerini yazmış. Anne ve babam 1982’de ayrıldığına göre o iyi temenniler demek ki çok da ise yaramamış. Ama belli ki onlar da bir zamanlar başka normal çiftler gibi birbirlerine iki satır not yazmışlar, şakalar yapmışlar, birbirlerini sevmişler. Nedense kitaptaki iki cümle bana annemle babamın evliliğini sağlamak konusunda benim ve ablamın varlığımdan daha gerçek bir kanıt gibi geliyor. İnsan yeri geldiğinde çok da bayılmadığı birinden çocuk yapabilir ama durup dururken sevmediği birine Türk Tatlıları kitabı almaz bence. Ya da kitabı o kadar yıldır saklamaz. Di mi?

Bu yıl Türkiye’deyken kitabı bir daha okudum. Necip Usta’nın ilginç Türkçesinin  sırrını merak ettim. Bu kadar anlatim bozukluğu acaba Amerika’da yaşadığı için mi oluşmuştur diye düşündüm.  (Kendi Türkçe’min bozulması beni çok endişelendiriyor) Bu mücevher değerindeki eserden en sevdiğim kısımları Obur Sincap okurları ile de paylaşmak istedim ki, olur da evde tavuk göğsü tatlısı yapmaya karar verirlerse en iyi sonucu 4 kg manda sütü ve 750 gr. pirinçle yapacakları subye ile alacaklarını bilsinler, tavuk göğsünün tavuğunu kestikten sonra hemen tüylerini yolup daha hayvan sıcakken pişirmeye başlasınlar. Tavukları haşlandıktan sonra amman ha tavuğun göğsünün iki ucundan tutup karşılıklı baş birinci ve ikinci parmaklarıyla çiftetelli oynarken parmak şaklatır gibi tavuğun göğsünü ovmayı ihmal etmesinler.

Sevgili Obur Sincaplar, eğer elinizde eski yemek kitaplarınız varsa, hepsine talibim, haberiniz olsun.








2 comments:

  1. bu yaziya bayildim. done done yillarca okumak istiyorum.

    ReplyDelete
  2. 88.nolu sübye reçetesi de olsa çok makbule geçecekti

    ReplyDelete