Bu kez de şu blogdan bu tarifi denedim. Acısını daha bol koymak dışında, tarifte bir şey değiştirmedim. Ha, bir de tadını fazla yavan bulunca üzerine parmesan rendeledik, yine kurtarmadı. Karidesleri biberli yağda kızartıp öylece yemek ya da şahin görünümlü doğan kabak yerine, güzel bir linguini yapıp ona karıştırmak çok daha iyi bir fikir. Ama tabii bu haliyle de çok hafif bir yemek, o konuda hakkını vermek lazım. Yine de unutmayalım, 100 gramı 350 kaloriden az hiçbir şey insanı o kadar da mutlu etmez.
Sonra beni bir düşünce aldı; bizim başka bloglardan tarif alıp denediğimiz gibi, bizim de tariflerimizi alıp deneyenler - oluyorsa şayet - ne düşünüyor acaba, onlar da böyle atsa tutsa ne olur dedim. Hoş, herkesin ağız tadı başka, sevmemişim, nedir yani?
Fakat bu kanaldan devam edince başka şeyler de geldi aklıma. Mesela Deniz'in tariflerini deniyor, sonra Denedik Film Festivali diye atıp tutuyormuşum. Deniz de benim tariflere giydiriyormuş, üç güne kepenk indiriyormuşuz. Zevzeklik benim için bir yaşam biçimi, sayın seyirciler.
Geçen gün ben de ne kaddar farklı ağız tadimiz olduğunu düşündüm.
ReplyDeleteNot: tariflerimi çekiştirirsen alınmam. Bi daha bana yemeğe geldiğinde tabağı şener e yalatirim olur biter.
Evet, evet, ağız tatlarımız epey farklı ama sizde hep çok güzel şeyler yedim, Denizbey. Bence Şener asıl kendi tabağına sahip çıksın, belli mi olur, ordan da yerim falan. :D
Delete