Thursday 19 May 2016

Tofu sadece vejetaryenler için değildir.

Etrafta bir veganlık tartışmasıdir gidiyor. Etsiz Pazartesi (Meatless Monday) neredeyse hepimizin kanıksadığı bir olay haline geldi. Öte yandan modern diyetlerin çoğu bize aldığımız protein miktarına dikkat etmemizi de söylüyor.

Egeli kocam zaten et arayan bir insan değil. Önüne bakliyatı ,sebzeyi ve balığı koyarsam bir ömür eti köfteyi aramaz. Ama ben aslında gizli bir etoburum.  Benim için bu iş zor. Bıraksanız her gün yumurta yiyebilirim ama tavuk etini uzun zamandır neredeyse hiç yemiyorum. Balığa ulaşımım da eğer pazara gitmezsem çok sınırlı ve o balıkların içerdiği ağır metal oranlarıyla da ilgili endişelerim var. Peki ben o gereken proteini almak için ne yiyeceğim Allah aşkına?

İşte tam da bu noktada tofu ile geç ama etkili bir barış yaptım. Eskiden tofu benim için yılda iki kere Çin’e gidersem orada ortaya gelen yemeklerin içinden çıkınca yediğim, tatsız ama kabul edilebilir bir sünger parçasıydı. Mesai arkadaşlarımdan birinin beni taze yapılmış tofu ile tanıştırması ile düzenli olarak yer, hatta tofu sever oldum.  Taze tofuda bence markette satılan paketlenmiş versiyonundaki eskimiş ve acımış tad yok, onun için de lezzetli bence.

Tofu bizim evde en çok çorba ve salatalarda ek malzeme olarak kullanılıyor. Öncelikle fazla suyunu iyice çıkardığım ve küp küp doğradığım tofuyu sriracha, susam yağı, 2 tatlı kaşığı demirhindi püresi (tamarindepasta), susam taneleri ve soya sosu ile yaptığım sosa şöyle bir buluyor ve fırında dışarısı kitir, içi yumuşak olana kadar pişiriyorum.

Sonra o pişirdiğim küpleri pirinç eriştesi ve sebzeler ile hazırladığım öğle yemeği salatalarında veya güzel bir et suyu/ sebzeler ve çavdar eriştesi ile hazırladığım çorbalarda ek malzeme olarak kullanıyorum.

İsterseniz aynı tofu küplerini başka wok yemekleri yaparken et yerine, veya karides ile karıştırarak da kullanabilirsiniz. Eğer aynı sosa buladığınız tofuyu küp küp değil de uzun şeritler halinde keserseniz Vietnam usulü spring roll’ların içine de kullanabilirsiniz.  En az tavuk kadar versatil bir ürün yani.
Belki marketti tazeydi fazla uzatmadan siz de bir denemek istersiniz. Ne idüğü belirsiz tavuklar yerine, en azından salatalar için bir alternatif olur en azından.


Taze, neredeyse beyaz peynir gibi görünen bir kalıp tofu.


Birkaç kat mutfak havlusuna sardığım tofunun üstüne ağırlık koyuyorum ki fazla suyunu iyice çıkarabileyim.

Demirhindi püresi köyü renkli olduğu için tofuların dışı yanık gibi görünüyor ama yanık değiller.


Çok güzel bir fotoğraf olmasa da tofu, pirinç eriştesi, biber, havuç ve kişnişli öğle yemeği salatam.



Aynı şekilde pişmiş tofuları da kullandığım, ıspanaklı ve mantarlı Miso çorbası dememem.  Oldukça lezzetli olmuştu.

2 comments:

  1. merhaba
    ben de tofu'ya yeni gectim. bunlari pisirip, dolapta saklayip sonra mi kullaniyorsunuz? bir de tamarinde puresini kendiniz mi yapiyorsunuz?

    ReplyDelete
  2. Merhaba,
    Pisirdigim tofuyu dolapta 2-3 gun sakliyorum.
    Tamarinde puresini hazir aliyorum, burada markette bulunabilen birsey cunku.
    Siz nasil pisiriyorsunuz tofuyu?

    ReplyDelete