Sağlıklı, ev yapımı
yemeklere gönül vermiş, sevgili yalnız yaşayan kişi; seni tüm kalbimle kutlarım.
Tek başına yemek yapmak, yemek hazırlamak, sağlıklı bir öğün düzeni oturtmak
çok zor bir şey; özellikle de neyi ne kadar pişireceğine karar vermek… Annenin
yaptığı gibi bir kilodan zeytinyağlı fasulye yapıp beş gün sabah akşam yiyince
tiksinmek, pideciyi speed dial’e bağlayıp popon pide olana kadar hamura dayanmak
an meselesi.
Yeni başlıyorsan her akşama, her öğüne iddialı
hazırlıklar gerektirecek yemekler yerine haftanın üç gününe gidecek kadar yemek
pişirmeyi hedeflemek daha gerçekçi bence. Her hafta bir çorba/zeytinyağlı ve
bir iki gün yenebilecek bir çeşit yemekle konuya ısın. Bakalım ne kadar
tüketiyor, ne yemek istiyorsun? İşe gözlem yaparak başla. Dışarıda bir yerde
yemek yediğinde önüne kaç köfte, ne kadar patates, ne kadar salata geliyor? Ya
esnaf lokantasında ne kadar yemek var tabağında? İşte o miktar evde de ölçün.
Çılgınlar gibi her seferinde beş köfte yoğuramayacağına, çeyrek brokoli
alamayacağına göre hazırladıklarını dondurmak en kolay yol olacak.
Etlerini bir
seferde alıp porsiyonluk paketle. (Benim için bir porsiyon 120- 150 gram et,
her ne kadar diyetisyenler 80–100 gram dese de.) Kıyma aldığında onu kıyma
olarak dondurup akşam saat yedide yorgunluktan ölürken bir kıyma topağıyla “Ee,
daha bunu köfte yapacağıdım,” diyerek bakışacağına bir cumartesi ya da pazar
günü köfte haline getirip dondur, köftenle bakış. Brokoli, karnıbahar gibi sebzelerin en
küçükleri bile çok görünüyorsa gözüne, kalanını çiğden dondur. Bir şekilde
dondurmayı unuttun ve haftanın sonuna doğru dolabında üzülmeye başlamış
brokoli, karnabahar, havuç, pirasa, soğan vs kalmışsa hepsini birden haşlayıp
sebze çorbası haline getir. Hiçbir restoranda da önümüze en taze sebzelerden
yapılma sebze çorbası gelmiyor ne de olsa, atmayın onları, yazık günah. Olmadı
tavada kavurup sebzeli omlet yap. Bütün çorbaları ve sebze yemeklerini elbette
ki dondurabilirsin. Dondurmalısın da, 300 gram yemek için uğraştığın vakitle 1
kilo arasında müthiş bir fark yok çünkü. Bir seferde yap, üçe bol, üç değişik
zamanda ye. Zeytinyağlılarını, sebze
yemeklerini (fasulye, barbunya, pırasa, bakla gibi pişerken çok da
küçülmeyenleri) 300 gram sebzeden yap. Ispanak, semizotu pazı gibi şeyler çok
görünse de pisince bir avuç kalacakları için iki günlük yemek için 500-600 gram
gerekir, şaşırma. Kabak/ biber dolması gibi taneli yemekler yapacaksan 6 tane
dolma rahat rahat yeter. Artan dolma içini her zaman dondurabilirsin. Patatesi sadece evde bulunsun diye alıyorsan
bir kilodan fazla alma, filizleniyor. Soğan da öyle, birer kilodan al, annen
gibi 3-5 değil. Bakliyatlar işin en kafa
karıştırıcı kısmı. Bir cinsi bir diğerininki, bir paket bir diğerininkini asla
tutmuyor. Tek başına, iki akşam yemelik mercimek, kuru fasulye vs. pişirmek
istiyorsan 1 cup ölçüsünü kullanmanı öneririm. 1 cup bakliyatı ıslatmak ve
haşlamak bana çok anlamsız bir uğraş gibi geldiği için bunu da yapmışken en
azından iki cup ölçüsünde yapıp, yarısını haşlanmış halde dondurursan
salatalarına da kullanabilirsin. Pirinç, bulgur vs. de 1 cup pişirdiğinde bol
bol yetiyor. Makarna için şekilli ölçü yüzüklerifalan satılsa da bir paketin
üçte birinin daima iyi bir ölçü olduğuna inanıyorum.
Üşenme, pes etme.
Kimse anasının karnından yemek yapmayı bilerek doğmuyor, herkes bir şekilde
deneye yanıla öğreniyor. Temel tariflerden sonra çok oyuncaklı bulduğun
şeylerin bile aslında yapılabilir olduğunu göreceksin. Hem evde iki dakikada bir
şeyler ortaya çıkarmak da, maaş gününün gelmek bilmediği aylarda tedarikli olmak
da, kendi seçtiğin şeyleri yemek de ayrı bir zevk. Afiyet olsun!
şu yazı gerçekten çok müthiş ya. keşke devamı gelse......
ReplyDeleteen iyi derin dondurucu hangisi
ReplyDelete